Medeniyetin yıkılmasının üzerinden 10 yıl geçmiştir ve dünya, insanlığın yok olmanın eşiğinde olduğu karanlık ve acımasız bir yere dönüşmüştür. Hayatta kalan az sayıda insan için, yamyamlık hayatta kalmanın son çarelerinden biri haline gelmiştir. Bu distopik ortamda, genç bir adam, vahşi bir kabilenin babasını öldürmesi ve sevdiği kadını hayatta tutan değerli ilacı çalması üzerine, tehlikeli bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır. Elementlerin acımasız koşullarına, vahşi köpek sürülerine ve av peşindeki yamyam gruplarına karşı mücadele eden kahraman, hayatta kalmanın yanı sıra sevdiği kişiyi kurtarmak için insanlığını da korumak zorundadır. Bu zorlu macera, hayatta kalma içgüdüsünün sınandığı, karanlık ve umut kırıntılarıyla dolu bir yolculuğa dönüşür.

Juror #2, bir cinayet davasında jüri üyesi olarak görev yaparken kendi vicdanıyla yüzleşmek zorunda kalan, sıradan bir adamın hikayesini konu alıyor. Jüri üyesi olarak davayı izleyen Justin Kemp, zamanla davadaki kurbanın ölümünde kendi rolü olabileceğini fark eder. Suçluluk duygusuyla boğuşurken, kendisini ele vermemek ve adaleti sağlamak arasında kalır. Justin, yalanlar ve sırlarla dolu bir labirentin içinde, hem kendi hayatını hem de mahkeme salonundaki kaderleri belirleyecek ahlaki bir savaşa girer. Gerilim dolu bu hikâye, insanın vicdanıyla mücadelesini ve adaletin doğasını sorgulayan sürükleyici bir anlatım sunar.

Moira Cole, kuzeni Lee Morris’in sevdiklerini öldürmesiyle yıkıcı bir trajedi yaşamış ve hayatı paramparça olmuştur. Bu olayın izlerini taşıyan iki yetişkin oğluyla birlikte, banliyöde basit ve sessiz bir yaşam sürmeye çalışır. Moira, geçmişi geride bırakıp kendisine yeni bir dünya kurmayı umarken, yaşadıklarının bir film serisine konu olması, unutmak istediği anıları sürekli canlandırır. Geçmişiyle yüzleşmek ve huzur bulmak için zorlu bir içsel yolculuğa çıkarak hayatını yeniden inşa etmeye çalışacaktır. Film, travma, aile bağları ve iyileşme üzerine derin bir psikolojik hikâye sunar.

19. yüzyıl İzlanda’sının sert ve acımasız coğrafyasında geçen hikâyede, dul bir kadın, köyünün kıyılarına vuran bir gemi enkazının ardından zorlu bir ahlaki ikilemle yüzleşir. Kurtulanları kurtarmak için atılacak her adım, açlıkla mücadele eden balıkçı köyünün kıt kaynaklarını daha da tüketme tehlikesi taşımaktadır. Ancak vicdanı ve hayatta kalma içgüdüsü arasında sıkışıp kalan kadın, insanlığın sınırlarının test edildiği bu kış mevsiminde hayatını değiştirecek bir karar almak zorunda kalır.

Smith ailesi, huzurlu bir tatil hayaliyle İsveç’in izole adası Svalta’ya doğru yola çıkar. Ancak adaya vardıklarında onları bekleyen, düşündüklerinden çok farklıdır. Karantan festivali sırasında gerçekleşecek olan gizemli bir olay, adadaki yerli halkın tuhaf ve düşmanca tavırlarının arkasındaki sır perdesini aralar. Aile, adaya ayak bastıkları andan itibaren tuhaf uyarılar, garip bakışlar ve adeta gerilimin elle tutulur hale geldiği bir atmosferle karşı karşıya kalır. Gittikçe tırmanan olaylar zinciri, Smith ailesini bir tarikatın, karanlık bir ritüelin ya da daha korkunç bir gerçeğin ortasına sürükler. Şimdi, hayatta kalmak için sadece adadaki gizemi çözmek değil, birbirlerine her zamankinden daha çok güvenmek zorundadırlar.

Şişli Kız, Birinci Dünya Savaşı sonrası karanlık Kopenhag'ında geçen, yürek parçalayıcı bir dramadır. Yoksullukla mücadele eden genç fabrika işçisi Karoline, hamile kalınca, istenmeyen çocukları gizli bir teşkilat aracılığıyla koruyucu ailelere evlatlık veren bir yapının içine çekilir. Bu karanlık dünyada derinlere indikçe, Karoline insanlığını ve ahlaki değerlerini zorlayacak bir ikilemle karşı karşıya kalır. Film, Danimarka'nın en kötü şöhretli seri katilinin gerçek hikâyesinden esinlenerek, izleyiciye, hayatın kıyısına itilmiş insanların acılarını şiirsel bir dille anlatıyor.

Film, büyük bir çöküşün ardından İskoçya’nın Orkney Adaları’ndaki doğup büyüdüğü kasabaya geri dönen Rona'nın hikâyesini merkezine alıyor. Kendini yeniden inşa etmeye ve geçmişindeki travmalarla hesaplaşmaya çalışan Rona, bir yandan doğayla iç içe huzur ararken diğer yandan bağımlılık geçmişi ve karmaşık aile ilişkileriyle yüzleşmek zorunda kalır.

Kaplanın Çırağı İzle. Büyükbabasının kaybolmasının ardından, eski bir el kitabı ve gizemli ipuçları onu eski bir dünyaya götürür. Bu dünyada, Çin mitolojisi ve büyüsüyle çevrili olan Alex, eski bir Kaplan olan Shen Fu ile tanışır. Shen Fu, ona hem fiziksel hem de manevi gücünü keşfetmesi için rehberlik eder.Alex, yolculuğunda eski güçleri keşfederken, büyükbabasının kayboluşunun ardındaki karanlık gücü ortaya çıkarmaya çalışır. Ancak, her adımda içindeki cesaret ve doğruluk sınanır. Hem kendi kimliğini hem de dünyayı tehdit eden güçlere karşı savaşan Alex, sonunda büyük bir kehaneti gerçekleştirme gücüne sahip olacaktır. Bu büyülü dünyada, Alex’in kişisel yolculuğu ve mitolojik kahramanlık hikâyesi birleşir.

Reunion ( Buluşmaz Olaydık ) İzle. Bu gerilim dolu kara komedi, eski lise arkadaşlarının bir araya geldiği lüks bir malikanede geçiyor. Yıllar sonra düzenlenen bu buluşma, neşeli anılar ve itiraflarla başlarken, beklenmedik bir cinayetle kâbusa dönüşüyor. Yoğun kar fırtınası nedeniyle dış dünyayla bağlantıları kesilen grup, bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan içlerinden kimin katil olduğunu bulmak zorunda kalır.Gerilim ve mizahın iç içe geçtiği bu hikâyede, geçmişteki sırlar açığa çıkarken, arkadaşlıklar ve ihanetler de sınanıyor. Kimseye güvenilmeyen bu ölümcül bulmacada, tamamen buzla kaplanmadan önce katili bulabilecek misiniz?

A Different Man ( Farklı Bir Adam ) İzle. Bu film, oyunculuk kariyerine tutkuyla bağlı olan Edward'ın, fiziksel görünümünü değiştirmek için girdiği deneysel sürecin beklenmedik sonuçlarını konu alıyor. Yüzündeki şekil bozukluğunu gidermek amacıyla geçirdiği kapsamlı ameliyat, ona yeni bir başlangıç vaat ederken, hayatını altüst eden bir kâbusa dönüşür. Hayalini kurduğu rolü kaybetmesiyle saplantıları derinleşen Edward, kendisini canlandıran bir oyuncuya karşı takıntılı bir hale gelir. Gerçeklik ve kimlik algısı arasındaki sınırların bulanıklaştığı bu gotik ve felsefi hikâye, mizahi bir bakış açısıyla insanın kendini ve başkalarının onu nasıl gördüğünü sorguluyor. Sundance ve Berlin Film Festivali'nde büyük yankı uyandıran film, Sebastian Stan’a ödül kazandıran performansıyla da dikkat çekiyor.