Pretty Thing (2025), yönetmen Justin Kelly imzasıyla çıkan yeni bir erotik gerilim filmi. Başarılı bir yönetici olan Sophie (Alicia Silverstone), genç ve etkileyici bir adam olan Elliot (Karl Glusman) ile tutku dolu bir ilişkiye adım atar. Başlangıçta yoğun arzunun peşinden sürüklenen Sophie, Elliot’un takıntılı tutumları baskı haline gelmeye başlayınca ilişkiden çekilmeye karar verir. İşte o andan itibaren, özenle inşa edilmiş romantizinin gölgesinde, yavaş yavaş kararan bir atmosfer belirir.

Heads of State, ABD Başkanı Will Derringer (John Cena) ile İngiltere Başbakanı Sam Clarke’ın (Idris Elba) zaman zaman birbirine sert şekilde rakip karakterlerken, ansızın uluslararası bir komplonun hedefi haline gelmeleriyle başlayan yüksek tempolu bir aksiyon-komedi. Hava Kuvvetleri Birinci Sınıf aracıyla düşürülen ikili, güvenlik ekiplerinin etkisiz kaldığı bir kriz ortamında, MI6 ajanı Noel Bisset (Priyanka Chopra Jonas) ve diğer müttefikleriyle birlikte kaçak bir maceraya atılır.

The Bad Guys 2, DreamWorks Animation’ın 2022 yapımı suç-komedi hitinin devamı niteliğinde, yeniden canlandırılmış, akıllı bir soygun-macera filmi. Bu sefer Mr. Wolf, Mr. Snake, Mr. Shark, Mr. Piranha ve Ms. Tarantula’dan oluşan “yeniden iyiliğe adım atan” beşli, sessiz emekliliklerini süslemeye çalışırken, başarılı ve tehlikeli bir kadın suç çetesi onları beklemedikleri bir “bir son işi” yapmak üzere göreve davet eder. Yeni “Bad Girls” kadrosu; kurnaz kar düşi leoparı Kitty Kat (Danielle Brooks), zeki domuz mühendis Pigtail (Maria Bakalova) ve alaycı karga Doom (Natasha Lyonne) gibi renkli karakterlerle genişliyor. Film, sıradan bir soygundan öteye taşıyarak, dünya çapında dolanan bir maceraya döner; aksiyon dozunun yüksek olduğu, teknolojik oyunların ve zekice planların öne çıktığı bir seri soyguna odaklanıyor .

The Bad Guys, hayvanlarla dolu bir şehirde geçen eğlenceli bir soygun-komedisi. Yıldız suçlular topluluğu—karizmatik Mr. Wolf, sinsi Mr. Snake, alyuvar renkli Mr. Piranha, kılık değiştirme ustası Mr. Shark ve hacker ruhlu Ms. Tarantula—en büyük soygunu planlayınca yakalanır ve hapse gitmekten kurtulmak için reform programına dâhil olmayı kabul ederler. Planları, halkı ve kendilerini kandırarak serbest kalmak olsa da, iyiliğin cazibesine kapılan Mr. Wolf, gerçek anlamda değişmenin ne demek olduğunu keşfetmeye başlar.

Z‑O‑M‑B‑I‑E‑S 4: Dawn of the Vampires (2025), üniversitede geçirdiği ilk yılı geride bırakan Zed (Milo Manheim) ve Addison’ın (Meg Donnelly) yaz tatilini bir kamp göreviyle değerlendirmek üzere çıktıkları yolculukla başlıyor. Beklentileri huzur olsa da, kendilerini Daywalker’lar ve Vampirler arasında süren eski ve tehlikeli bir mücadelede bulurlar. Ajandalarına Eliza (Kylee Russell) ve Willa (Chandler Kinney) da eklenince, dört genç hafife alınmaması gereken bir misyonla karşı karşıya: Nova (Freya Skye) ile Victor (Malachi Barton) adlı liderlerin önderliğindeki bu rakip grupları bir araya getirerek, onları yaklaşmakta olan çok daha büyük bir tehlikeye karşı güçlerini birleştirmeye ikna etmek. Yüksek enerjili müzik sahneleri, dokuz yeni şarkı ve ikonik geri dönüşler eşliğindeki bu macera, dostluk, birlik olma ve farklılıkları kabullenme temalarını gençlik sihirbazlığıyla harmanlıyor.

Aile laneti temasıyla türü yeniden tanımlayan Final Destination: Bloodlines, 1968 yılında Skyview Kulesi’nin çöküşünü önleyen genç Iris’in torunu Stefani’nin (Kaitlyn Santa Juana) hiç durmadan tekrar eden kabuslarıyla başlıyor. Stefani, yaşadığı dehşet dolu önsezinin izini sürmek üzere evine döner ve olayı durduran büyükannesi Iris’ten gizli gerçekleri öğrenir: Ailesi ölümden kaçtı ama bu vicdan borcu torunlarına da miras kaldı—ölüm artık kan bağından gelen herkesi hedef alıyor Karanlık kaderle yüzleşen Stefani ve kardeşi Charlie, birbirinden yaratıcı, ölümcül kurgularla hayatlarını savunmak zorunda kalır; araba parçalarından MRI cihazlarına uzanan ölüm tuzakları, hem gerginlik hem de karanlık mizah sunuyor . Tony Todd’un ölüm meleği William Bludworth rolüyle geri dönüşü, aile içi dinamizm ve nesiller arası suçluluk temalarıyla birleşerek, franchise’ın ağır mizah ve katliam estetiğini yeni nesil bir gerilimle buluşturuyor.

Eski polis Frank (Henry Thomas), alkolün gölgesindeki evliliğini kurtarmak umuduyla karısı Laura’ya (Sarah Lind) bir hediye getirir: antiğe benzeyen gizemli bir kolye. Ancak bu kolye, eski bir çocuk ruhunun lanetini barındırmaktadır. Kardeş olan Ellen (Violet McGraw, 11 yaş) ve Judy (Madeleine McGraw, 16 yaş), başlangıçta sadece sıradan bir ayrılık yaşayan aile gibi görünen tabloya adım adım terk edilmiş hayalet görüntüleri ve ürpertici olaylarla tanıklık ederler. Aile, korkunun ve geçmişin gölgelerinin birleştiği bu kabustan kurtulmak için mücadele ederken, kondisyonlu bir dedektifin hataları ve mistik bir medyumun kutsal ritüelleri işin içine girer.

Los Angeles’a giderken New Mexico’daki küçük Eddington kasabasında arızalanan arabalarıyla yolda kalan Lindsay ve Marc’ın hikayesini anlatıyor. Başlangıçta dostane görünen kasaba halkı, gece çöktüğünde karanlık ve tehlikeli yüzünü gösterir. İkili, pitoresk ama giderek kabusa dönüşen bu ortamda hayatta kalma mücadelesi verirken, kasabanın derin sırları ve tehlikeli planlarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Gizemli ve çekici bir kadına aşık olan kahraman, çok geçmeden kendisini karmaşık bir soygun planının tam ortasında bulur. Aşkın ve tehlikenin iç içe geçtiği bu süreçte, adam hem duygusal hem de fiziksel anlamda zorlu sınavlardan geçerken, hayatta kalmak ve sevdiklerini korumak için her şeyi göze alır.

Genç kardeşler Stevie ve Elliot’un, büyülü ve tuhaf rüya dünyalarında yaşadıkları heyecan dolu macerayı konu alıyor. İkili, bu paralel evrende ailelerini bir araya getirmek için zorlu engellerle karşılaşır. Alaycı bir doldurulmuş zürafa, zombi kahvaltılık yiyecekler ve kabusların kraliçesi gibi fantastik karakterlerin yer aldığı bu dünya, sıradan gerçeklikten tamamen farklıdır.