Bir çiftin hikayesi, sıradan bir tesadüf ile başlar: Aynı mağazada, aynı eldivene aynı anda yapışıp almak isteyen iki yabancı, birbirlerine bakarken, bir anda kaybolurlar. Bu basit ve komik an, hayatlarını değiştirecek bir yolculuğun başlangıcına dönüşür. Ancak, o hengamede birbirlerini kaybetmeleri, bir bakıma onların karşılaştıkları dünyaların ne kadar farklı olduğunu da simgeler.

Filmin hikayesi, yıllar süren bir koşturmacanın içine çekilen bu çiftin yaşamlarını takip eder. Her biri hayatlarının farklı yönleriyle meşgulken, ikisi de birbirlerinden izler, anlar ve bazen sadece kaçırırlar. Birbirlerini kaybettikleri o an, ne kadar yakın olsalar da hayatlarının farklı noktalarına savrulduklarını anlamalarına neden olur. Ancak, yıllar boyunca birbirlerinden ayrılmalarına rağmen, ikisi de bir şekilde, bir daha birbirlerinin hayatlarında yer almayı arzu eder.

Bu film, sadece bir aşk hikayesini anlatmakla kalmaz; aynı zamanda zamanın, mesafenin ve hayatın sunduğu zorlukların, insanların ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini de keşfeder. Çiftin yolları her ne kadar ayrılmış olsa da, hayatın sunduğu tesadüfler ve rastlantılar, onları bir araya getirme çabasında hep bir adım daha atar. Zamanla, farklı hayatlar yaşasalar da, içlerinde birbirlerine dair bir boşluk, bir eksiklik kalır. Ve bir şekilde, her anı, her fırsatı, her tesadüfü kovalayarak birbirlerine bir adım daha yaklaşırlar.

Filmin ana teması, hayatta karşımıza çıkan rastlantılar ve kaçırdığımız fırsatlar ile ilgili derin bir sorgulama yapar. Bir ilişkide, zamanla birbirinden kaybolan insanlar, bir araya gelmek için yeniden bir arayışa girerler. Bir çiftin yıllar süren koşturmacası, insanların birbirlerini ne kadar kaybetmiş olsalar da, gerçek bir bağ kurduklarında her şeyin mümkün olabileceğini gösterir. Bu da, en beklenmedik yerlerde ve anlarda, doğru kişiyi bulmanın zorluklarını ama aynı zamanda güzelliklerini anlatır.