Film, yakın bir gelecekte Dünya'nın iki büyük kıtaya ayrılmasının ardından, kaynaklar için patlak veren şiddetli bir savaşın etkilerini işler. Savaşın devam ettiği dönemde, dört asker, okyanusun ortasında yer alan izole bir askeri üste görevlendirilir. Bu üs, savaşın doğrudan cephelerinden uzakta olup, askerlerin bir süre daha kıtaların çatışmalarından uzak kalmalarını sağlamak için kullanılır.
Ancak zaman geçtikçe, dört asker arasında gerginlikler başlar. Gündelik yaşamın monotonluğuyla birlikte, hayatlarını savaşın dışında geçirmek zorunda kalan bu askerler, ortamın yalnızlığı ve belirsizliği ile başa çıkmakta zorlanır. Üçüncü Dünya Savaşı'nın sonuçları hakkında haberler sınırlıdır, fakat askerler birbirlerine güvenmekte giderek daha fazla zorlanır.
Günler, haftalar hatta aylar geçtikçe, dört asker arasındaki paranoya giderek artar. Aksi halde, hayatta kalmayı sürdürebilmek adına birbirlerine güvenmek zorunda oldukları bu ortamda, insanlar gittikçe birbirlerine yabancılaşır. Hangi gerçeklerin, hangi yalanların içinde gizli olduğu belli olmamakta, psikolojik bir gerilim ortamı oluşmaktadır.
Savaşın dışındaki dünya ile bağlantı tamamen koparken, her bir askerin psikolojik sınırları ve inançları sarsılmaya başlar. Birbirlerine olan güvensizlik, giderek şiddetli bir çatışmaya dönüşebilir ve üsse yerleşmiş olan izolasyon, onları bir çıkmaza sokar. Bu film, fiziksel bir savaşın ötesine geçerek, insan ruhunun savaştan nasıl etkilendiğini, hayatta kalma içgüdüsü ve insanların birbirlerine olan bağlılıklarını sorgular. Ayrıca, savaşın psikolojik etkileri, insanın zihinsel kırılganlığını ve doğasında barındırdığı karanlık yanlarını ön plana çıkarır.