1923 yılının Temmuz ayında, tüberküloz hastalığıyla mücadele eden Franz Kafka, iyileşme umuduyla Baltık Denizi kıyısına gider. Burada, enerjik ve hayat dolu bir kadın olan Dora Diamant ile tanışır. İlk bakışta zıt karakterlere sahip olan ikili, kısa sürede derin bir aşka yelken açar. Ancak Kafka'nın ilerleyen hastalığı, bu tutkulu ilişkinin üzerine gölge düşürür. Film, Kafka'nın ölümünden önceki duygusal dünyasını ve edebi mirasını, Dora ile yaşadığı aşk üzerinden sinematografik bir dille aktarır.