Vina, Cirebon'da yaşayan genç bir kadındır. Bir motosiklet çetesinin vahşi saldırısının ardından hayatını kaybeder ve ölümünün bir kaza olarak etiketlenmesiyle sonuçlanan olay, yetkililer tarafından hemen kapatılır. Ancak Vina, ölümünün ardındaki gerçeğin gizlendiğini ve ona yaşatılan acının intikamını almak için ruhunun huzura ermediğini fark eder. Yedi gün boyunca, ölümünden önceki anıları ve olayın gizemli yönleri arasında sıkışmış şekilde, ruhu geri döner.
Vina, ölümünden önceki son yedi günde, ardındaki katillerin kimliğini ve çetenin karanlık sırlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Ruhunun, zamanla yarışarak bu gerçeği ortaya koyması gerektiği bir noktada, Cirebon'un karanlık sokaklarında ve çetenin zulmüne uğramış diğer kurbanlarının arasında hayaletler ve cinayetler ile karşılaşır. Olayların gizemi, yalnızca intikam arzusunu değil, aynı zamanda kişisel hesaplaşmalarını da aydınlatır.
Ruhunun geçici dünyaya yeniden dönmesi, gerçeklerin gün yüzüne çıkması ve intikam için verdiği mücadele, onu şeytani güçlerle karşı karşıya getirir. Çete üyeleri, Vina'nın ruhunun gerçeği ortaya çıkarmasına mani olmak için karanlık güçler kullanmaya başlar. Ruhunun vücuda dönme hakkı, son bir kez doğruyu ortaya koyabilmesi için doğaüstü bir mücadeleye dönüşür.