İnsanlar, yüzyıllardır kör doğmuş ve hayatta kalan toplumlar, karanlıkta hayatta kalma mücadelesi vermiştir. Bu kör toplumlar, doğal hayatta kalma içgüdülerine dayanarak gelişmişlerdir ve her şey, ellerinin ve duyularının yardımıyla yönetilmektedir.Fakat, bir gün, doğan iki çocuk şaşırtıcı bir şekilde gözleriyle dünyayı görebilme yeteneğine sahip olur. Bu çocukların varlığı, bu yeni doğan yetenekle birlikte, toplumu derinden sarsar ve iktidar mücadeleleri, korkular ve tehlikeler devreye girer. Herkes, bu çocuğun sahip olduğu gücü ve potansiyeli kendi çıkarları için kullanmayı istemektedir.Gözlerin varlığı, sadece umut veya tehlike değil, aynı zamanda dünyayı yeniden şekillendirebilecek büyük bir güç anlamına gelir. Dizide, insanların körlükle olan ilişkisi, hayatta kalma içgüdüsü, liderlik mücadeleleri ve aile bağları, bilinçli şekilde keşfedilir. Bu karanlık, distopik dünyada, insanlar bir arada yaşamayı öğrenmek zorundadırlar, ancak eski güç yapıları, yenilikleri ve tehditleri kabul etmeyebilir.